This site uses cookies.
Some of these cookies are essential to the operation of the site,
while others help to improve your experience by providing insights into how the site is being used.
For more information, please see the ProZ.com privacy policy.
Exploring AI Tools: Bridging Language and Technology for Language Experts
This ProZ/TV event is aimed at helping language professionals harness the power of AI tools to enhance your work and make informed business decisions for future success. In this event, we will delve into the world of AI-supported tools tailored specifically for language experts, providing practical insights and real-world examples.
Event access: this is a member-only event. If you are a ProZ.com paying member, register using the "Register for this event" button above and visit this page on the day and time of the event to attend (sessions will be broadcasted live). Not a member yet? Obtain unrestricted access to this event and to a full list of membership benefits by joining today. Check membership options »
Event recording: this event will be recorded and made available to ProZ.com Premium subscribers only (a few days after the event). If you are not a Premium subscriber, consider upgrading now. Check ProZ.com Premium »
This person has a SecurePRO™ card. Because this person is not a ProZ.com Plus subscriber, to view his or her SecurePRO™ card you must be a ProZ.com Business member or Plus subscriber.
Affiliations
This person is not affiliated with any business or Blue Board record at ProZ.com.
Open to considering volunteer work for registered non-profit organizations
Rates
Portfolio
Sample translations submitted: 1
English to Turkish: Ne Münasebet Episode 03 General field: Other Detailed field: Media / Multimedia
Source text - English JENERİK
2. Bölümün kaldığı yerden devam...
1. SAHNE İÇ – GÜN KARAKOL-NEZARET
Demir – Nil – Polis
1. GÜN Demir stresli, odanın içinde düşünceli yatmaktadır. Bir kapı açılma sesi duyulur. Koridora kestiğimizde parmaklıklara doğru gelen Nil’in topuklu ayakkabılarını görürüz. Ayaktan açıldığımızda Nil’in stresli yüzü... Demir ve Nil hiç konuşmadan bakışırlar. Demir rahattır. Nil sinirli... Polis nezartehanenin kilidini açar. Nil artık nezaretin içindedir.
NİL – Bu ne gevşeklik ya. Hastaneden geliyorum. Berkant Bey ölümcül darbe almış diyorlar.
Demir dalga geçerek....
DEMİR – Öyle miii?... Çok üzüldüm. Sen hala bu kıyafetle mi geziyorsun? Nazerethane kızım burası. Git değiş üstünü.
Nil eteğini çekiştirir. Kendisi de kıyafetten rahatsızdır. Ama sırf Demir dedi diye atarlanır.
NİL – Sen benim kıyafetimi düşüneceğine buradan nasıl çıkacaksın onu düşün önce. Berkant Bey’in hayati tehlikesi var diyorum sana. Şikayetçi oldu senden.
Demir doğrulup ayağa kalkar. Bağırmaya başlar....
DEMİR – Ne hayati tehlikesi ya? Nasıl bi tezgahın içindeyim ben?..
NİL – Tezgah falan yok... Adam ağrı, sızı yatıyor... Ah Demir, ah... Önce şu yaptığını bir izah et... Durup dinlemeden adama niye daldın hala anlamış değilim mesela!..
Demir sağı solu kollayarak panikle...
DEMİR – Söylediklerini duymadın mı kızım. Sana neler dedi hatırlamıyor musun?
Berkant’ın taklidini yapar.
DEMİR – ‘Yeni imajınız çok harika, Tam bir leydisiniz’... Kafayı yiyince aklı başına gelmiştir.
NİL – Dua et Berkant Bey’de ciddi bir şey olmasın...
Demir çok sinirlenir...
DEMİR – Sen kimden yanasın ya?
Demir koridora doğru bağırararak...
DEMİR – Komiserim alın bu avukat hanımı buradan. Benim ihtiyacım yok çok şükür. Kendim bizzat avukatım.
Nil tedi,rgin olur.
NİL – Ben de çok meraklı değilim zaten seni savunmaya. Ne halin varsa gör. Kal burada çürüde aklın başına gelsin.
Nil sinirle çıkar.
2. SAHNE DIŞ – GÜN BİLİR VİLLA
Hakkı’nın evini dışarıdan görürüz. herşey normalken genel resmin üzerine Muazzez’in çığlığı düşer.
3. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı – Muazzez – Hemşire Ayten
Hakkı gözlerini açmış dikdik tavana bakmaktadır. Muazzez odaya girmiş ve Hakkı’nın gözlerini açık görünce çığlığı basmıştır. Kocasının öper koklar. Üstüne doğru kapaklanır.
MUAZZEZ – Allahım şükürler olsun. Dualarım kabul oldu. Kocam açtı gözlerini.... Hakkı bey... Hakkı Beyyy... Ayten Hemşire yetiş... Vallahi bu sefer uyandı kocam...
Hakkı bitkin ve halsizdir.
HAKKI – Hııııı... Ahh... Kalk üstümden Muazzez...
MUAZZEZ – Hii... Ay, affedersin bey. Allahım bu mucize... Rüya gibi...
Muazzez, kocasına hasretle sarılırken Hakkı nefes almakta zorlanır..
HAKKI – Tamam be kadın. Kalk üstümden nefes alamıyorum.
MUAZZEZ – Ha! Tamam tamam. Kalktım kocacım. Allahııııımmmm. Bütün adaklarımı tek tek yerine getireceğim. Hakkı Bey deve adadım senin için...
Hakkı sinirli... Zar zor konuşarak...
HAKKI – Muazzez... Uyanır uyanmaz sinirlendirme beni... Kaldır bakayım biraz...
Hemşire Ayten apar topar içeri girer.
MUAZZEZ – Aman kızma kocacım. Sakin ol... Dur hemen kalkılmaz öyle... Dinlen biraz... Hemen kalkmaya çalışma...
Hemşire de şaşkındır.
HEMŞİRE – Bu bir mucize gerçekten... Ne zaman kendine geldi?
MUAZZEZ – Valla ne bileyim... Bi geldim ki açmış gözlerini bakıyor...
Hakkı’nın şaşkın yüzünde keseriz.
4. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR HUKUK – HAKKI ODA
Nil – Çisil – Muazzez (ses)
Nil sinirli ve ağlamaklı odaya girer. Çisil bilgisayarda çalışmaktadır.
ÇİSİL – Ne oldu sana yaa? Ne bu halin kızım, kireç gibi yüzün.
NİL – Artık dayanamıyorum Çisil. Yok valla... Berkant Bey hastanede, Demir karakolda. Ne yapacağımı şaşırdım.
ÇİSİL – Ah canım arkadaşım yaa.. Kıyamam sana... Ama ne kafa koymuş bee. Bu adam seni kıskanıyor kızım. Ben sana dedim. Bak az biraz açıldın saçıldın Demir senin için kavgaya tutuştu. Bi de şu gözlüğü çıkarsan varya... Haftasına nikah masası.
NİL – Allah yazdıysa bozsun! Ah Hakkı Bey, ah... Allahım bi mucize olsa da Hakkı Bey uyanıverse... Ben de kurtulsam şu şirketten...
ÇİSİL – Öyle kolay kurtulamazsın. Seviyorsun kızım sen bu adamı. Aşıksın Demir’e kabul et.
Nil, bir an yakalanmış gibi olur. Sonra hemen örtbas etme gayesiyle...
NİL – Ne?!.. Ben?.. Saçmalama Çisil... Ben kim, Demir kim ya?
Nil telefonu çalar.
NİL – Alo... Buyurun Muazzez Hanım
Arayan Muazzez hanımdır.
MUAZZEZ (ses) (Heyecanlı) – Aloo... Kızım neredesiniz evladım... Demir’i aradım cebi kapalı... Bi müjdem var ulaşamıyorum... Aloo... Nil kızım, nerede Demir?..
Nil sitemli ve kızgın konuşur...
NİL – Demir gözaltında Muazzez Hanım. Ulaşamazsınız oğlunuza. Merkez karakoluna aldılar. Ben ilgileniyorum ama merak etmeyin.
MUAZZEZ (ses) – Ne?... Ben de geliyorum. Hemen buluşalım orada.
Muazzez yüzüne kapatır.
NİL – Size gerek yok.. aloo alooo.... Kapattı. Allahım bi bu eksikti yaa...
Nil’in şaşkın yüzünde keseriz.
5. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-KORİDOR
Muazzez
Muazzez kendi kendine söylenir...
MUAZZEZ – Hey kurban olduğum... Hikmetinden sual olunmaz ama tam mutlu oldum derken yeni dert geliyor başımıza ya rabbi. Ben şimdi nasıl diyeyim Hakkı Bey’e oğlumuz karakollara düştü diye?.. Duysa olanı, aynen çıktığı gibi tekrar girer komalara...
6. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR HUKUK – HAKKI ODA
Nil – Çisil – Neco
Ofise Neco girer odaya. Telaşla Demir’i sorar... Morali çok bozuktur...
NECO – Kızlar merhaba...
ÇİSİL – Selam...
Neco, tatsız... Aranarak... Telaşlı...
NECO – Demir yok mu?.. Demir nerede?.. Demir gelmedi mi?
ÇİSİL – Senin olanlardan haberin yok tabii.
NECO – Bırak şimdi olanı biteni. Başım belada benim. Demir lazım; avukat lazım bana. Ev sahibimle dövüştük. Beni kurtarması lazım. Şikayetçi oldu adi herif. Demir’in beni kurtarması lazım...
NİL – Hımm... Demir senden önce kendini kurtarsın.
NECO – Ne oldu ya?
ÇİSİL – Demir gözaltında Neco... Berkant’ı dövdü vahşi bir şekilde.
NECO – Anaaam! Diyodu diyodu sonunda dövdü mü? Eyvah eyvah! Yaşıyor mu Berkant?
Bu sırada Çisil, önündeki bilgisayar ekranına bakarak bir çığlık atar.
ÇİSİL – Aaaa!..
Neco ile Nil, dönüp ona bakarlar.
NECO – Ne oldu ya?
NİL – Çisil ne oldu?
ÇİSİL – Kutayhan vardı ya!..
NECO – Kutayhan mı vardı?
ÇİSİL – Eski popçu vardı ya... Oğlu evini basıp darp etmiş...
Ekranı çevirip göstererek...
ÇİSİL – Bakılacak gibi değil yüzü ya, hii!.. Fena dayak yemiş.
NİL – Geçmiş olsun... Buna mı bu kadar feryat ettin kızım şimdi?
Çisil, Alper’in de resmini göstererek...
ÇİSİL – Oğluna da bak garibim yaa... Pek temiz yüzlü... Reddediyordu bunu sürekli, bu da babasına babalık davası falan açtıydı...
NİL – Allah aşkına Nil, kafamızı dağıtma şimdi ayaküstü ya... Biz neyin peşindeyiz, sen magazin peşindesin... Çıkıyoruz hadi..
ÇİSİL – Ben de geleyim mi?
NİL – Yok... Sen burada kal şimdilik.
Nil ve Neco ofisten çıkarlar.
7. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı – Muazzez – Hemşire Ayten
Muazzez hiçbir şey olmamış gibi odaya girer. Gülerek kocasının yanına gelir. Hakkı asabidir. Hemşire serumunu kontrol eder.
HAKKI – Ulaşabildin mi faydasız oğluna?
Muazzez, gülümser... Geçiştirici..
MUAZZEZ – Hımm... Biraz yoğunmuş...
HAKKI – Tabii canım... Kesin öyledir. Kim bilir hangi dağda bayırdadır yine?
MUAZZEZ – Aman bey olur mu öyle şey. Eskisi gibi değil artık Demir... Oğlumuz bi değişti bi değişti. Şaşarsın! O musibetin yaşandığı günden sonra işlerin başına geçti.
Hakkı sinirlenir....
HAKKI – NE???? Başına mı geçti? Kim?!.. Demir mi?!.. Nil ne oldu peki?
Muazzez sakinleştirmeye çalışarak...
MUAZZEZ – Kızma canım hemen! Tabii ki Nil kızımızla beraber. İkisi işleri bi güzel idare ediyorlar ki sorma.
Hakkı’nı takati pek yok...
HAKKI – Hanım... İyi değilim... Dalga geçmiyorsun di mi benimle?
MUAZZEZ – A, aa... Ne dalgası Hakkı Bey? Sabahın körü erkenden kalkıp işe gidiyor bi görsen... Artık iyileş de kendi gözlerinle gör zaten... Ama şimdi yat... Kurban olayım hemen ayaklanma... Takım elbise bile giyiyor ayol oğlumuz...
HAKKI – Demir mi?!
MUAZZEZ – Demir yaa.... Sakın kalkma ama... Yat biraz... Öyle hemen komadan çıkıp hayata katılmak olmaz. Sana güzel bi kuzu tandır pişireyim mi? Yanında pilav...
HEMŞİRE – Olur mu Muazzez hanım? Ne pilavı, ne kuzusu hemen.
Muazzez’i ter basmıştır...
MUAZZEZ – Ne bileyim, özlemiştir diye dedim.. Yat yat, ha bire serum, ha bire serum...
HAKKI – Yatır beni kızım yoruldum.
Hakkı, hemşirenin yardımıyla yatıp gözlerini kaparken... Hemşire usulca...
HEMŞİRE – Muazzez Hanım, bırakalım biraz dinlensin... Yaşadıkları hiç kolay değil. Doktor bey birazdan gelecek zaten.
Muazzez kısık sesle hemşireye...
MUAZZEZ – E iyi o zaman kızım. Ben de şu oğlanın peşine gideyim o zaman. Sakın söyleme Hakkı Bey’e bir şey... Demir’imi içeri almışlar.
Muazzez aceleyle çıkar. Ayten şaşkın.
8. SAHNE DIŞ – GÜN KARAKOL
Nil – Neco – Polis
Nil ve Neco, Demir’in arabasıyla karakolun önüne yanaşır. Nil önde, neco arkasında karakola kapısına doğru yürürler. Polis karşılar.
POLİS – Buyrun kime geldiniz?
NİL – Ben avukat Nil Karay? Gözaltındaki Demir Bilir’i görmeye geldim.
POLİS – Buyurun avukat hanım.
Nil içeri girer. Neco peşinden girmeye çalışır. Polis onu durdurur.
POLİS – Sen nereye birader?
NECO – Ben de aynı şahsın yanına... Demir Bey kankam olur... Atmışsınız nezarete... Mutlaka görüşmem lazım..
Neco gereksiz dikleşir polisle...
POLİS – Sen giremezsin. Ziyaret yok...
NECO – Ziyaret değil zaten... Bi görüşüp çıkacağım hemen...
POLİS – Mümkün değil...
Nil olayı görüp müdahale eder...
NİL – Memur Bey, beyefendi benimle. Bırakın girsin.
POLİS – Kusura bakmayın avukat hanım. Avukatlar ve birinci derece yakınları dışında alamıyorum içeri.
NİL – E peki madem. Ben senin burada olduğunu söyleyeceğim Demir’e merak etme.
Nil içeri girer. Neco gıcık bakar.
NECO – Bu olmadı ama böyle. Akrabadan daha öteyim ben. Kankasıyım diyorum yaa.
POLİS – Birader. Uzatma... Çekil şöyle kenarda bekle.
Neco kapının önünden uzaklaşırken polise ters bakar.
9. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-ANTRE
Muazzez – Fadime
Muazzez giyinmiş tam kapıdan çıkacakken kapı dışarıdan açılır Fadime içeri girer.
MUAZZEZ – Hah Fadime geldin mi kızım?
FADİME – E gel demedun mi? Ne şaşurdun o kadar Muazzez hanum.
Muazzez kapıyı açar. Hakkı’nın makam arabasını görür. Panikle...
MUAZZEZ – Tamam kız. Bırak şimdi laf kalabalığını. Ben çıkıyorum. Doktor gelecek kontrole. Kulağın kapıda olsun. Sakın ses de yapma Hakkı Bey uyuyor... Tamam mı?
Muazzez evden çıkar. Hakkı’nın makam aracına doğru yürür.
Mehmet kapı açık onu beklemektedir. Fadime arkasından şaşkın bakar.
FADİME – Bu zavallum da siyirıyor git gide üzüntüden, ha... Adam komada. Sanki duyacak da gürültüye uyanacak... Tovbe tovbeee...
Fadime kapıyı kapatır. Terliklerini giyerken keseriz.
10. SAHNE İÇ/DIŞ – GÜN BİLİR VİLLA/OTO-BAHÇE
Şoför Mehmet – Muazzez - Ayça
Hakkı Bey’in şoförü Mehmet kapıyı kapatır. Tam hareket alacakken Ayça bahçeye girer. Muazzez makam arabasını durdurur.
MUAZZEZ – Mehmet dur evladım.
Muazzez camı açar.
MUAZZEZ – Ayça yürü kızım bin arabaya.
AYÇA – Anne ne oldu? Nereye gidiyorsun?
Muazzez telaşe...
MUAZZEZ – Ah kızım, ah... Sorma... Bin arabaya. Abini içeri almışlar.
AYÇA – İçeri mi?.. Nereden içeri?
MUAZZEZ – Kızım, bırak şimdi sorgu suali, aa... Abin tutsak olmuş diyorum işte...
Ayça panikle arabaya biner.
AYÇA – A ah. Neden? Off abi yaa. Yine o Nil başını belaya sokmuştur abimin. Kesin!..
MUAZZEZ – Nil abini çıkarmak için uğraşıyor kızım. Senin de dediğin lafa bak. Yürü Mehmet. Levent merkez karakolu...
11. SAHNE DIŞ – GÜN KARAKOL-KAPI ÖNÜ
Neco – Polis – Çisil
Neco karakol kapısı önünde polise ters bakıp volta atarken Çisil gelir.
ÇİSİL – Neco ne oldu? Görebildin mi Demir’i?
Neco yiğitliğe b..k sürmeyerek...
NECO – Yok ya. Dayanamam ben kankamı tutsak görmeye. Giremedim içeri? Sen niye geldin peki?
Polis dediklerini duymuş sırıtır...
ÇİSİL – Nil bi evrak istedi onu getirdim.
NECO – Almazlar ki seni!... Almıyorlar yabancıları...
ÇİSİL – Ben yabancı değilim ki...
Çisil polisin karşısına gelir. Neco onları izlemektedir. Çisil flörtöz..
ÇİSİL – Merhaba... Nasılsınız?
Polis çapkın....
POLİS – Sağolun...
ÇİSİL – Ben Avukat Nil Karay’ın asistanıyım. Girebilir miyim?
Polis Neco’yu uyuz etmek için...
POLİS – Tabii ki hanımefendi... Buyurun...
ÇİSİL – Çok teşekkür ederim...
Çisil polisi geçer, Neco’ya el sallar...
POLİS – Rica ederim...
Neco polise uyuz olur. Yanına yaklaşır. Burun buruna gelirler....
NECO – Birader sen neyin peşindesin?
POLİS – Kardeşim bela arama yeter, hadi... Git uzaklaş kapıdan.
NECO – Bana öyle kaba saba hareket yapma!.. İçeri gireceğim...
Polis sert bi tonda.
POLİS – Giremezsin.
NECO – Bak iş inada binmesin, girerim!..
POLİS – Allah Allah! Nasıl olacak o?
NECO – Şu düğmeyi koparsam mesela, ne olur?
POLİS – 6 aydan başlar...
Neco, pıt diye bir gömlek düğmesini koparır. Keseriz.
12. SAHNE İÇ – GÜN KARAKOL-NEZARETHANE
Nil – Demir
Demir parmaklıkların arkasında Nil’de dışındadır. İkili biribirine küs, kinayeli bakışır. İçeri Çisil girer.
ÇİSİL – Geçmiş olsun Demir. Allah kurtarsın. Çok üzüldüm yaa...
DEMİR – Üzülme... Müebbet yemedim. İlla ki çıkacağım... Al şu arkadaşını götür buradan. Sinirlerimi bozuyor. Hem niye geldi ki bu yine sor bakayım. Gardiyan gibi tepemde dikiliyor.
NİL – Çisil söyle şuna ben annesi rica etti diye buradayım. Kadın perişan oldu bunun yüzünden... Kendi derdi, üzüntüsü yetmezmiş gibi...
Demir birden yerinde doğrulur. Kapıya Nil’in yanına gelir.
DEMİR – Bana bak! Abuk subuk şeyler anlatmadın di mi anneme?
NİL – Valla ben olan biteni anlattım. Gerçekleri!..
Bu sırada dört polis, ikisi kollarından ikisi bacaklarından tuttukları Neco’yu nezarethaneye getirirler. Kilidi açıp
karga tulumba içeri atarlar.
NECO – Size de şaka yapılmıyor ama. Ne var yani.. Biraz empati kurun vatandaşla...
Polisler sinir olmuş bakıp çıkarlar...
ÇİSİL – Neco!...
NİL – Hah...! Ben de bi eksik var bu işte diyordum. Şimdi tam oldu...
DEMİR – Kanka senin ne işin var burada?
NECO – Ne mi işim var?.. Yakışmadı bu soru kanka... Ben can dostumu yalnız başına mahpus damlarında bırakacak adam mıyım?
DEMİR – Adamsın Neco!.. Adamın dibisin... Benim için geldin ha?.. Helal be... Ben sana ne diyeyim...
Demir ve Neco sarılırlar... Çisil’in gözleri dolar.
ÇİSİL – Ay vallahi duygulandım şimdi. Bu nasıl dostluk... Örnek valla...
NİL – Ne haliniz varsa görün. Sabaha kadar kalın içeride de aklınız başınıza gelsin.
Muazzez ve Ayça içeri girer. Muazzez Nil’in son dediklerini duymuştur...
MUAZZEZ – Kızım deme öyle. Çıkar oğlumu dışarı... Hani yardım edecektin? Söz vermiştin...
DEMİR – Haydaaa...
NECO – Yaşasın aile tamam oldu...
Muazzez ve Ayça parmaklıkların arkasından Demir’e sarılır
AYÇA – Abii... Abiciğim.. Ne oldu sana böyle?
NİL – Dövdüğü adam hastanede müşaade altında tutuluyor Muazzez Hanım Teyze... Yani elimden geleni yapıyorum ama öyle hemen çıkması mümkün değil.
Ayça abisinin yanından ayrılıp Nil’in üzerine doğru yürür.
AYÇA – Yine yöneticilik heveslerin yüzündendir kesin bu olanlar. Zaten sana gıcığım. Hazır bayramlık kıyafetini de giymişken git o adamı ikna et. Ne yapacaksan yap. Çıkar abimi dışarı.
Nil strese girer. Üstünü başını çekiştirir. Polis girer.
POLİS – Evet. Lütfen dışarı alalım sizleri.
Demir ve Neco arkalarından bakarlar.
13. SAHNE İÇ – GÜN KARAKOL-KORİDOR
Nil – Muazzez – Ayça – Çisil – Polisler
Ayça ve Çisil önde, Muazzez ve Nil arkada yürümektedir. Ayça ve Çisil konuştuklarını duymaz.
Muazzez, Nil’den gözü yaşlı yardım ister. Nil’in koluna girmiş yürümektedir.
MUAZZEZ – Ahh Kızım düştüm bu deli oğlanın derdine seni sormayı unuttum. Nasılsın? Ne güzel olmuşsun sen böyle. Demir de beğendi mi?
Nil, anlamsız ve şaşkın bakar.
NİL – Ne alakası var Muazzez teyze. Ben oğlunuzla baş edemiyorum artık.
MUAZZEZ – Hay Allah, ne de güzel adam oluyor diyordum... Tam da babasının... (Bir an durup vazgeçer.) Sahiden yapacak bir şey yok mu?
Nil sinirlenir.
NİL – Aslında en doğrusu burada kalıp cezasını çekmesi ama...
MUAZZEZ – Hii... Deme öyle yavrum. Yazık benim oğluma.
NİL – Yazık ama dövdüğü insana yazık değil mi? Berkant Bey şikayetini geri almazsa sıkıntı büyük.
Muazzez yıkılır...
MUAZZEZ – Ne diyorsun kızım? O kadar ciddi yani mesele?
Nil Muazzez’in haline üzülür..
NİL – İnanın Hakkı Bey’e verdiğim söz olmasa bir dakika dayanacak tahammülüm kalmadı Demir’e. Kusura bakmayın ama doğruya doğru...
MUAZZEZ – Allah Allaah... Ben de ne güzel anlaşıyorlar diyordum...
NİL – Yok canım, ne anlaşması... Bir mucize olsa da Hakkı Bey uyansa diye her gün dua ediyorum...
MUAZZEZ – Aaa, demek Allah kabul etti bak...
NİL – Efendim?
MUAZZEZ – Yani, et et... Allah kabul eder...
Nil içtenlikle...
NİL – Keşke!.. Keşke işlerin başına dönse yine. Ben de hemen ayrılırım vallahi. Gücüm kalmadı mücadele edecek çünkü.
Muazzez düşünceli yürürken keseriz.
14. SAHNE DIŞ – GECE NİL EV
Gün geceye döner. İstanbul genel Akşam trafiği. Nil’in evini dışarıdan görürüz. Zaman gecişi...
15. SAHNE DIŞ – GECE NİL EV - BAHÇE
Nil – Figen – Salim
Nil saçları açık, beyaz elbisesiyle evin bahçesine girer. Figen onu görünce şaşırır...
FİGEN – A Ah. Ne bu halin. Nereden çıktı bu kıyafet.
NİL – Hoşbulduk anne.
FİGEN – Bırak şimdi hoşgeldini beşgittini. Nereden çıktı bu kısacık elbise.
Nil kıyafetini değişmeyi unutmuştur. Annesi söyleyince farkına varır. Panikler...kıvırmaya çalışır.
NİL – Şey oldu. Yani... Yemek döktüm üstüme. Cisil elbise getirdi şirkete sağolsun.
FİGEN – Saçlarına da kuş mu pisledi? Ne öyle saçak sacak... Hiç yakışmamış.
SALİM – Hiç de bile Figen. Çok güzel olmuş kızım.
Nil babasını öper.
NİL – Canım babam benim.
FİGEN – Sen karışma Salim. Ne işler çeviriyorsun anlat bakalım.
NİL – Anne valla bi iş çevirmiyorum.
FİGEN – Senin iyice ayarların bozuldu. Avukat dediğin böyle mi giyinir.
NİL – Ama anne sürekli döpiyes giyince de itici diyorlar bana.
SALİM – Hangi densizmiş o benim güzel kızıma itici diyen.
FİGEN – Git değiş hemen üstünü yemeğe gel. Saçını da topla.
NİL – Offf.... Tamam anne ya.
Nil mutsuz eve girer. Salim yemeklere dalar. Figen Arkasından....
FİGEN – Demir denen oğlan yüzünden bütün huyları değişiyor kızımın Salim. Sen anca yee..
SALİM – ben ne yapayım hanım. Koca kız. Bırak artık ne giyiyorsa giysin.
FİGEN – NE rahat adamsın Salim. Kızını dövmeyen dizini döver demişler.
SALİM – Yok artık. Koskoca kızı mı döveceksin?
FİGEN – O Demir’denen haytadan uzak durmazsa gerekirse döverim Salim.
Figen sinirle yerine otuırur.
16. SAHNE İÇ – GECE BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı – Muazzez – Ayten Hemşire
Hakkı odasında yatağındadır. Daha iyi görünmektedir. Muazzez söyleyip söylememekte kararsız sıkıntılı odada turlar... Hakkı’nın başında Ayten vardır. Hakkı hala serumla besleniyor.
HAKKI – Muazzez, Ayça nerede?
MUAZZEZ – Arkadaşına gitti ders çalışmaya. Sınavları yoğun da bu aralar.
HAKKI – Benim uyandığımı söylemedin mi?
MUAZZEZ – Yok daha... Kimse bilmiyor...
HAKKI – Niye?.. Bana bak, ne kıvranıyorsun sen? Bi derdin var ama... Du bakalım.
Hakkı’nın yanına gelir. Elini tutar.
MUAZZEZ – Doğru Hakkı Bey, önemli bi mesele var aslında.
HAKKI – Neymiş?
MUAZZEZ – Şeyy oldu... Yanii... Nasıl desem...
Demir’in gözaltında olduğunu söylemez. Muazzez gevelemeye başlar. Hakkı sinirle..
HAKKI – Ya hu hanım söylesene ne oldu?..
MUAZZEZ – Aman dur... Sinirlenme... Nekahat dönemindesin zaten...
HAKKI – Anlat o zaman... Delirtme insanı...
MUAZZEZ – Nil, Hakkı Bey inşallah uyanır da ben de istifa eder giderim dedi. Galiba pek anlaşamadılar bizimkiyle...
HAKKI – Hani adam oldu oğlum diyordun Muazzez?
MUAZZEZ – Oldu! Oldu olmasına da... Karakter olarak zor bi çocuk tabii. Armut dibine düşer diye boşuna dememişler. Aynı sen. İnatçı!...
Hakkı sinirlenir...
HAKKI – Sen bana kurban ol be. Beni benzettiği adama bak. Aynı dayıları bu çocuk. Erkek dayıya çeker diye boşuna dememişler. Neyse... Kızı kaçırtıyor mu yani dükkandan?
MUAZZEZ – Yok canım... tam öyle değil de... Yani.. Sen işe dönünce kız bırakacağım diyor... Bey ben diyorum ki...
HAKKI – Ne diyorsun hala Muazzez... Felaket habercisi gibi!.. Ben biliyordum böyle olacağını!..
MUAZZEZ – İstersen... Yani diyorum ki... En iyisi, ikisi anlaşıp, işleri kıvırana kadar senin komadan çıktığını kimseye söylemeyelim.
HAKKI – Ne?!.. Olmaz öyle şey!..
MUAZZEZ – Hakkı Bey yapma... Allah seni son anda bize bağışladı zaten... Kaybetmeyelim seni tam bulmuşken... İyileş etraflıca... İstersen onları gizli gizli, uzaktan yönlendirirsin. Elin gizliden üstlerinde olur.
Hakkı, düşünüyor. Kaşları çatık, evet dememiş ama aklı karışmış. Muazzez üstüne gidiyor.
MUAZEZZ (hemşireye döner) – Ayten kızım aman sen de kimseye söyleme. Üçümüz arasında sır olsun bu mesele.
17. SAHNE DIŞ – GECE NİL EV-BAHÇE
Nil – Figen – Salim
Nil, ev kıyafetlerini giymiş bir şekilde bahçeye gelir ve yemek masasına oturur. Saçları açıktır.
SALİM – Güzel kızım benim. Vallahı bu saç sana çok yakıştı.
NİL – Sağol babacım.
Figen ‘ben sana gösteririm’ başını sallar. Nil mutsuz ve düşüncelidir. Tabağındaki yemeği karıştırır ama yemez. Annesini duymaz.
FİGEN – Evladım ne arıyorsun tabağın içinde. Yesene adam gibi yemeğini.
NİL – Canım hiç istemiyor anne. Çok kütü bi gün geçirdim.
SALİM – Kurudun sahiden kızım iyice. Çiroz gibi oldun... Benim hatırım için ye bari birazcık hadi.
FİGEN – Senin hatırın var da benim yok mu Salim?!.. Ne biçim laf o?
SALİM – Canım laf işte... Lafın gelişi söyledim Figen...
FİGEN – Gelişine laf söyleme Salim. Düşün de konuş biraz.
Kızına döner...
FİGEN – Kurtul diyorum sana şu işten ama dinleyen kim.
NİL – Anne Hakkı Bey....
FİGEN – Kızım bırak Hakkı Bey’i falan. Berkant Bey’in teklifini kabul et hemen, öylesini arasan bulamazsın. Ayağına gelen fırsatı tepme.
NİL – Off anne yaa!...
Nil’in düşünceli yüzünde keseriz.
18. SAHNE DIŞ – GÜN NİL EV
2. GÜN İstanbul gece genel görüntüleriyle gece güne döner. Nil’in mahalleyi sonrada evini dışarıdan görürüz.
19. SAHNE İÇ – GÜN NİL EV-NİL ODA
Nil – Figen
Nil odasındadır. Ağlamaklı yüzünden genişe çıktığımızda Figen’in saçlarını sıkı sıkı topladığını görürüz. Üzerine yine döpiyesini giymiştir. Eski haline geri döndüğü için mutsuzdur.
NİL – Anne çok sıkı toplama. Bütün gün bu saçlarım yüzünden gergin geziyorum ortalıkta.
FİGEN – Derli toplu görünüyorsun işte. Senin kariyerinin gereği bu kızım.
Figen saça asılır.
NİL – Ayhhh. Anne yavaş... Bitsin artık geç kalacağım.
FİGEN – Tamam tamam. Haaahh söyle.. Şahane oldu valla. Güzel kızım benim.
NİL – Sağol annecim. Benim hemen çıkmam lazım.
20. SAHNE DIŞ – GÜN İSTANBUL
İstanbul genel... Hukukçular plazaya keseriz. Zaman geçişi.
21. SAHNE İÇ – GÜN KUNTER HUKUK-BERKANT ODA
Berkant – Ahu – Nil
Berkant’ın burnu bantlanmış. Yanında Ahu var. Birden Nil girer içeri. Ahu’yu Berkant’ın yanında görünce şaşırır. Ahu kıvırmaya çalışır...
NİL – Günaydın...
BERKANT – Günaydın Nil...
NİL – Ahu Hanım size de günaydın...
AHU – Günaydın... Ben de ziyarete geldim Berkant’ı. Doktoru arkadaşım olur. İşin ciddi olduğunu söyleyince merak ettim. Bi uğrayayım dedim.
NİL – Ciddi mi dediniz?
Nil doktor raporunu inceler...
AHU – Doktor raporuna göre Demir’in işi zor. Ölüme sebebiyet verebilecek bölgeden yaralama... Heyet raporuda bu yönde çıkarsa işi zor Demir Bey’in.
Nil, üzgün... Çaresiz...
NİL – Biliyorum Ahu Hanım..
Berkant’a dönerek....
NİL – Demir’e engel olmadım Berkant Bey kusura bakmayın.
BERKANT – Sizin bi suçunuz yok ki Nil Hanım. Adam barbar. Hep öyleydi o... Siz ilk kez tanık oldunuz sadece...
Berkant mağdur ayağına yatmaktadır. Nil, Berkant’ın durumuna üzülür. Elini tutar.
Ahu, Berkant’tan hoşlanıyor içten içe. Nil’in Berkant’a ilgi göstermesine uyuz olur.
AHU – Demir Bey, çok yanlış yaptı. Bu olaydan Baro haberdar olursa mesleğinin bittiği andır.
Nil üzgündür ne diyeceğini bilemez.
NİL – Ahh Demir ahh...! Berkant Bey, aslına bakarsanız ben sizden Demir’i affetmenizi istemeye gelmiştim bugün. Yani... Ailesi perişan. Biliyorsunuz Hakkı Bey komada... Ama şu halde bunu nasıl sizden isterim bilemiyorum...
Berkant mahsun... Poz yaparak...
BERKANT – Sizin için bunu yaparım Nil Hanım...
Nil şaşkın... Ahu panik... Aynı anda...
NİL & AHU – Efendim?
Berkant Nil’le oynuyor gibi...
BERKANT – Ama öfkesini kontrol edemeyen bir adamın, daha sonra neler yapacağını kestirmek zor tabii. O yüzden cezasını çekmeli. Öyle değil mi?
NİL – Ne deseniz haklısınız. Ben de elçiyim zaten... Yapacak bir şey yok...
Ahu hain sırıtır. Berkant mağdur.
23. SAHNE İÇ – GÜN NEZARETHANE
Neco – Demir – Alper - Polisler
Demir ve Neco nezarethane dertleşir.
NECO – Nil’e de helal olsun valla. Kıza itici deyip duruyorsun ama senin için kendini parçalıyor.
DEMİR – Ondan böyle bi şey isteyen yok. Kendi kendine halleniyor itici.
Bu sırada bi gürültü kopar. Alper, polislere direnerek nezarete getirilmektedir.
DEMİR – Ne oluyor yaa...
Polisler nezarethanenin kapısını açar. Demir bankta doğrulur. Alper polislere direnerek...
ALPER – O pislik adamı içeri atın asıl siz. Benim bi suçum yok. Bırak kolumu yaa. Babaymış...
POLİS – Rahat dur. Ne yapmış olursa olsun. İnsan babasına el kaldırır mı?
Polisler kapıyı açar...
ALPER – Olmaz olsun onun gibi baba. Ne yaptı benim için onu söylesin önce. Utanmadan bi de beni içeri attırıyor. Az bile yaptım.
Alper’i zor zaptederler...
ALPER – Çıkayım, bu sefer öldüreceğim onu... En azından babam yok derim!..
Polisler kapıyı kilitleyip çıkar. Alper odada voltaya başlar. Sinirlidir. Baba konusu Demir’in yumuşak karnıdır. Dayanamaz lafa girer.
DEMİR – Şişş... Birader sakin... Tamam gençsin, delikanlısın ama böyle söyleme babana.
ALPER – Ne?!
DEMİR – Sonra üzülürsün!..
ALPER – İşine bak sen abi...
NECO – Dinle birader... Adam ne diyor.. Bak onun babası komada.
Alper ilgilenir bakar....
DEMİR – Hem de benim yüzümden. İnsan başına gelmeden anlamıyor babasızlığın ne olduğunu...
ALPER – Keşke benimkini de komalık edene kadar dövebilseydim ama aldılar elimden.
Demir ve Neco şaşırır.
NECO – Tövbe de birader!.. Taş olursun valla, ha. Öyle derler. Anaya babaya el kalkar mı be!.. Bu nasıl zihniyet!..
ALPER – Abi siz mevzuyu bilmiyorsunuz ki?
ALPER – Evine gittim, o hesapta baskın yapmışım diye beni polise şikayet etmiş!.. Hapse attırıyor... Hiçbir zaman bana baba gibi davranmadı. Onu mahkemeye vereceğim bir çıkayım buradan...
DEMİR – O iş kolay. Ben avukatım hallederiz.
ALPER – Abi ne avukatı ya kafa mı buluyorsun benimle.
DEMİR – Sen mevzuyu adam gibi bi anlat bakayım bana. Gel otur şöyle sakinleş.
ALPER – Abi yıllarca üç kuruş para verdi onu da babalık sanıyor. Öğrenciyim ben... Evleneceğim... Anneme bakıyorum...
Demir ve Neco, dikkatle Alper’i dinlerken keseriz. Alper anlatmakta, Demir ve Neco şaşkın dinler...
NECO – Vay arkadaş. O yıllarda ne popülerdi babanın şarkıları. Ben açık havada konserine bile gitmiştim. Kutayhan dedin mi ortalık yıkılırdı.
DEMİR – O da yıkmış ortalığı baksana. Şanlı şöhretli olmuş ama oğluna iyi bir baba olamamış.
ALPER – Abi geçti o yıllar zaten. Benim suçum ne? Kenarda parası var biliyorum. Ama bize koklatmıyor. Yok öyle yağma. Hakkım neyse verecek.
DEMİR – Ee, ne demişler? Ya yaşadığını hakedersin ya da hakettiğini yaşarsın… işte böyle!
Demir yüzünde keseriz.
24. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı – Ayten Hemşire
Hakkı odada yürüme çalışması yapmaktadır. Ayten kolundadır.
AYTEN – Hakkı Bey, çok aceleci davranıyorsunuz. Doktoru duydunuz.
Hakkı oralı değildir...
AYTEN – Tam anlamıyla sağlığınıza kavuşmanız biraz zaman alacak dedi.
HAKKI – Kızım doktorlara kalsa beni yeniden uyutacaklar. Yeter yahu sıkıldım. Madem öyle... Artık hayatımın geri kalanını stresten uzak yaşayacağım. Emekli ettim kendimi...
Bir an durup...
HAKKI – Muazzez nerede sabahtan beri?
AYTEN – Bilgi vermedi... Sanırım biraz işleri varmış...
HAKKI – Yine bi işler çeviriyor bu kadın ama... Dur bakalım... Çıkar kokusu yakında.
25. SAHNE İÇ – GÜN KUNTER HUKUK-BERKANT ODA
Berkant – Ahu – Nil
Nil Berkant’ın yanına geri döner. Berkant mağduru oynar.
NİL – Siz niye hala buradasınız?
BERKANT – İmzalamam gereken dosyalar var. Merak etme, hemen gideceğim. Gerçi gitsem ne olcak ki? Sanki halime üzülen, beni bekleyen biri var gibi... Ahh....
Berkant ilgi çekmek için numara yaparak...
NİL – Ne oldu? İyi misiniz?
BERKANT – Başım dönüyor sanki? Çift görmeye başladım..
Nil telaşlanır.
NİL – Şu hasarla ilgili bir durum olmasın?
Berkant gururlu ve mağrur…
BERKANT – Yok sanmıyorum..
Nil hemen Berkant’ın yakasını açıp hava almasını sağlar. Ona dokunması Berkant’ın hoşuna gitmiştir.
NİL – Doktor mu çağırsak?
BERKANT – Gerek yok. Zahmet olmazsa başıma masaj yapar mısın?
Nil, ilgilenir onunla.
NİL – Ee.. Olabilir... Yani denerim... Ne zahmeti.
Bu sırada Ahu panikle Berkant’ın odasına gelir. Nil’i Berkant’a masaj yaparken görünce sinir olur. İçeri girer
AHU – Geçmiş olsun Berkant Bey.
BERKANT – Sağolun Ahu hanım. Hayırdır?
AHU – Nasıl olduğunuzu merak etmiştim de. Ama gördüğüm kadarıyla maşallah gayet keyfiniz yerinde.
Nil imalardan sıkılıp masajı bırakır.
NİL – Berkant Bey, benim ofise geçmem lazım. Sonra yeniden uğrarım.
BERKANT – Elinize sağlık çok iyi geldi. Elleriniz büyülü adeta. Dokunduğunuz yer iyileşiyor.
NİL – Teşekkür ederim.
Nil çıkar. Ahu, Berkant’ı ovalamaya başlar. Biraz sert ovalar.
AHU – Ben devam ederim masaja.
BERKANT – Ahh! Ne oluyor ya. Yavaş yapsana. Kafamı oyacaksın.
AHU – Bana bak Berkant. Başımız belaya girecek. Artık uzatma bu işi. Bence gidip şikayetçi olmaktan vazgeç. Heyet raporu istiyorlar. Biliyorsun?
BERKANT – Benim de planım o zaten. Şikayeti geri alıp Nil’in gözünde kahraman olacağım.
26. SAHNE İÇ – GÜN NEZARETHANE
Demir – Neco – Alper
Demir, Alper’le konuşup onu rahatlatmaktadır. Alper bir resim çıkarmıştır cebinden. Pop starın eski günlerdeki bir resmi... Bakıp hüzünlü...
ALPER – Abi mevzu para değil aslında. Ben onunla gurur duydum hep... Ondan sadece babam olmasını istiyorum. Yıllarca onu magazin sayfalarında gördüm.
Alper’in anlatırken gözleri dolar.
ALPER – O alemlerden alemlere akarken ben annemle tek odalı evde hayatta kalmaya çalışıyordum.
Demir, Alper’e üzülür.
DEMİR – Sen kafanı takma. Abuk subuk vukuatlar çıkarıp başını da belaya sokma. İlla ki bi çıkış yolu buluruz.
Alper bir köşede düşünceli.. İki polis içeri girer. Nezaretin kilidini açarlar.
POLİS – Demir Bilir... Serbestsin.
Demir, kalkar. Yüzünde hin bir gülümseme... Demir kapıdan çıkarken Neco‘da peşinden yürür.
NECO – Ne? Serbest mi kaldık?
Polis onu durdurur.
POLİS – Sen değil.. Sadece Demir Bilir... Girişten eşyalarını teslim al. Sonra üst katta çıkış kağıdını imzalayacaksın.
Demir parmaklıkların önünden...
DEMİR – Alper seni de en geç yarın sabaha bırakırlar. Hemen bizim ofise geliyorsun. Tamam mı?
NECO – Ya ben? Kanka bi şey desene!... Ben ne olacağım. Beni ne zaman bırakırlar?
DEMİR – Senin zor be kanka.
NECO – Vay beee. Ben seni yalnız koymamak için nelere katlanayım...
DEMİR – Tamam be oğlum. Takılıyoruz.. İlgileneceğim senin meseleyle de, merak etme.
Demir çıkar. İkili arkasından bakar.
27. SAHNE İÇ – GÜN KUNTER HUKUK-BERKANT ODA
Nil – Berkant
Berkant odasında volta atmaktadır. Kapısı birden açılır. Nil içeri girer. Berkant birden ayakta durmaya çalışan adam pozuna girer. Nil koşturarak yanına gelir.
NİL – Hala niye ayağa kalkıyorsunuz Berkant Bey?.. Oturun lütfen, ani hareketler yapmayın...
BERKANT – Yürümeyi deneyeyim dedim ama olmuyor işte. Sen niye geldin hayırdır?
Berkant yine mağdur havalarında....
NİL – Size teşekkür etmeye geldim. Şikayetinizi geri aldığınız için çok teşekkür ederim. Sayenizde bırakacaklar Demir’i... Gerçekten iyi bir insan olduğunuzu bir kez daha gösterdiniz.
BERKANT – Neden sanıyorsun? Bunu neden yaptım, biliyor musun?.. Senin için Nil!...
NİL – Benim için mi!?...
BERKANT – Senin için aldım o şikayeti geri. Daha fazla üzülmene dayanmadı çünkü yüreğim.
Nil şaşkın, mahcup...
NİL – Çok teşekkür ederim Berkant Bey...
BERKANT – Rica ederim bırak artık şu Bey kelimesini... Berkant de bana..
NİL – Nasıl olur?
Berkant durumu yine avantaja çevirmiştir.
BERKANT – İtiraz istemiyorum. Lütfen... Sen de benim için bir şey yap ve bana Berkant de...
NİL – Peki...
BERKANT – Bir de... Küçük bir ricam olacak senden...
NİL – Elimden gelen bir şey ise...
BERKANT – Baş başa güzel bi yemek yemek isterim seninle.
NİL – Başbaşa mı?
BERKANT – İki meslektaş olarak konuşacak çok şeyimiz olduğuna eminim.
Nil, iş yemeği olduğunu düşünerek...
NİL – Peki... Anlaştık...
BERKANT – Ama ben ısmarlayacağım ona göre. Nerede istersen.
NİL (saatine bakar) – Benim karakola gitmem lazım önce... Sonra görüşürüz.
28. SAHNE DIŞ – GÜN İSTANBUL
Karakol binasını dışarıdan görürüz. Kapıda kameralar ve foto muhabirleri toplanmıştır. Zaman gecişi...
29. SAHNE İÇ – GÜN KARAKOL-KORİDOR
Nil – Demir – Polisler
Demir ve Nil çıkış işlemlerini bitirmiştir. Demir saatini koluna takar.
DEMİR – Sen niye geldin ki?
NİL – Hata etmişim!... İyilik de yaramıyor sana.
DEMİR – Aman istemez. Eksik kalsın senden gelecek iyilik.
NİL – Annene sözüm vardı geldim. Seni kurtaracağımı söylemiştim...
Demir, aniden Nil’i durdurur.
DEMİR – Hop, bas frene!..
Nil, şaşkın bakarken Demir, bozuk...
DEMİR – Senden gelecek hayır, Allahtan gelsin. Zaten çıkacaktım. Bi kafaya mühebbet yiyecek değilim ya.
İkili çıkış kapısına doğru yürüler.
30. SAHNE DIŞ – GÜN KARAKOL- KAPI ÖNÜ
Nil – Demir – Polisler – Gazeteciler
Demir ve Nil kapıdan çıkarlar. Yanlarına üç-beş gazeteci koşmaya başlar. Nil afallar.
NİL – Ne oluyor ya?
DEMİR – Bunlar nereden çıktı şimdi?..
NİL – Bize mi geliyor onlar?..
Gazeteciler hemen resimlerini çeker. Nil, tedirgin, Demir’in yanından uzaklaşır. Muhabirler bu sefer onu da çeker. Sorular sormaya başlarlar.
MUHABİR – Meslektaşınızı darp ettiğiniz söyleniyor doğru mu Demir Bey?...
DEMİR – Ne alakası var arkadaşım?
MUHABİR 2 – Hanımefendi yeni sevgiliniz mi?
DEMİR – Değil. Hanımefendi çalışanımız... Biz de bir davayla ilgili müvekkilimizle görüşmeye geldik.
MUHABİR 3 – Eski popçu Kutayhan’ın oğlu Alper de içeride... Kendisini gördünüz mü?
DEMİR – Gördük tabii. Biz de zaten Alper için buradayız. Evet arkadaşlar yeter bu kadar. Hepinize kolay gelsin.
Nil şaşkın Demir’e bakar. İkili Demir’in arabasına biner.
31.SAHNE İÇ – GÜN DEMİR OTO
Demir – Nil
Demir ve Nil, arabada gitmektedirler.
Nil – Sana inanamıyorum ya? Bu kadar seri yalan söyleyen başka biri görmedim daha önce.
DEMİR – Ne yalanı? Hangi dediğim yalan?
NİL – Alper kim? Ne ara bizim müvekkilimiz oldu?
DEMİR – Kızım ben içeride bile boş durmuyorum. Eski popçu Kutayhan’ın oğlu Alper’in nafaka davasını aldım.
NİL – Gerçekten mi? Çisil bahsetmişti.
DEMİR (taklit ederek) – Gerçekten mi? Ya ne sandın?.. Baba-oğul uzlaşamamış. Oğlan da bunun evini basmış. Bu mesele çok popüler... Gördün gazeteci ordusunu kapıda.
NİL – Biliyorum... Çisil de takip ediyordu çıkan haberleri... Sayende biz de magazine dahil olduk!
DEMİR – Benim gizlim saklım yok da o eski pop star Kutayhan bu meselenin gazetelere düşmesinden tedirgin..
NİL – E, biz ne yapacağız? Gazetecilerle mi uzlaştıracağız Kutayhan’ı?
DEMİR – Hakkaten mi soruyorsun bunu? Yani böyle gözlüklü falan zeki görünüyorsun da çünkü...
NİL – Bana bak, hakaret mi ediyorsun sen bana?
Demir güler...
DEMİR – Yok be ya... Şakalaşıyoruz... Adam, bakarsın mahkemelerde falan uzamadan, fazla büyütmeden halletmek ister bu meseleyi belki. İkna edersek arabuluculukla çözeriz... Anladın?..
Nil, bir an düşünüp...
NİL – Hımm... İyi.... Güzel... Olur...
Demir, yola bakarak...
DEMİR – Eve mi bırakayım seni?
NİL – Yok önce size gidelim. Seni ellerimle Muazzez Teyze’ye teslim etmem lazım. Söz verdim.
DEMİR – Dediğimi yaparım diyorsun?
NİL – Diyorum. Tuttuğumu da koparırım!..
DEMİR – Hımm... Bugün sana hiç söyledim mi? Hatırlamıyorum.?
NİL – Neyi?
DEMİR – İtici olduğunu!...
Nil bozulur. Yollarına devam ederler.
32. SAHNE DIŞ – GÜN BİLİR VİLLA
Bilir villayı dışarıdan görürüz.
33. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı – Muazzez
Hakkı gözünde gözlükler gazete okur. Haberleri gördükçe şaşırır.
HAKKI – Ya hu, 6 ayda amma şey olmuş be memlekette. Uzaydan gelmiş gibiyim... Okuduğumu anlamıyorum.
MUAZZEZ – Sor! Bana sor... Neyi merak ediyorsan sor...
HAKKI – Her şeyi de bil Muazzez? Oğlan nerede sen onu söyle asıl?
MUAZZEZ – Çalışıyor Hakkı Bey... Nerede olacak? Arı gibi çalışıyor yavrum. Petek petek bal yapıyor...
Hakkı, pek inanmaz havada.
HAKKI – Arı gibi çalışıyordur da bal yapıyor mudur orası meçhul... Eşek arısı çünkü bizimki!..
MUAZZEZ – Deme öyle bey, aa... Çok değişti diyorum... Eskisi gibi, tembel, paslı Demir değil artık benim oğlum... Çalışan Demir!.. Işıl ışıl ışıldıyor maşallah...
Hakkı, ona çok itibar etmeyip, bir planı var gibi kafasını sallayarak...
HAKKI – Hımm... Çalışsın bakalım, göreceğiz... Anlayacağız yakında...
34. SAHNE DIŞ – GÜN BİLİR VİLLA-BAHÇE
Demir – Nil
Demir’in aracı evin bahçesine giriş yapar. İkili didişerek araçtan iner.
NİL – Hıh... Madem öyle... Bi dahaki sefere başın belaya girdiğinde bak bakalım senin için kılımı kıpırdatıyor muyum?
DEMİR – Sen dayanamazsın. Kıyamazsın bana!
Demir kolunu Nil’in omzuna atar.
NİL – Napıyorsun be. Çek şu elini. Asker arkadaşın mıyım ben senin?
DEMİR – Ortağımsın?
İkili kapıya gelirler. Nil kapıyı çalar. Demir yine elini koyar.
NİL – Yılışma. Çek şu elini diyorum. Kapı açılıyor, çekil...
Demir, Nil’e çaktırmadan arkasından ayrılıp saklanır. Bu sırada kapı açılır. Kapıyı Muazzez açar. İçeriye duyurmadan sessizce konuşur.
MUAZZEZ – Hoş geldin kızım. Ay, inşallah güzel haberlerle gelmişsindir... Var mı bi gelişme?..
NİL – Geçmiş olsun... Söz verdiğim gibi size Demir’i getirdim işte...
Nil arkasına bi bakar Demir yoktur.
NİL – AA.... Şimdi arkamdaydı.
Muazzez heyecanlı, tedirgin...
MUAZZEZ – Kızım şaka mı yapıyorsun?.. Çıktı mı sahi?.. Nerede oğlum.
NİL – Muazzez Teyze saklandı herhalde bi yere. Beraber geldiydik buraya... Demir çık ortaya bak hiç komik değil yaptığın.
Nil kapının etrafında Demir’i aramaktadır. Bu sırada Ayça’da kapıya gelmiştir.
AYÇA – Ne oluyor anne?
MUAZZEZ – Anladığım kadarıyla abin çıkmış ama gelmiş mi, gelmemiş mi pek anlamadım...
NİL – Demir bak uzatıyorsun ama. Çık ortaya lütfen.
AYÇA – Kafa mı buluyorsun bizimle ya? Annemi üzdüğünü görmüyor musun? Böyle şaka yapılır mı insana?
NİL – Yoo. Şaka falan yapmıyorum ki ben. Serbest bıraktılar Demir’i. Aldım size getirdim. Ama yok oldu birden. Demiiiiiirr....
MUAZZEZ – Kızım uçmadı ya bu çocuk?
Muazzez ve Ayça da merakla bahçeye bakar. Kapının önünden bir iki adım dışarı atmışlardır. Bu sırada Demir içeriden çıkıp kapıda belirir. Diğerlerinin arkası dönük olduğu için onu görmezler.
DEMİR – Ne arıyorsunuz siz ya?
Muazzez ve Ayça, Demir’e sarılır.
MUAZZEZ – Hii.. Ay aklım çıktı...
DEMİR – Oğlu çıktı diye aklı çıkar mı insanın ya? Aşkolsun...
MUAZZEZ – Ahh oğlum benim. Şakacı oğlum.
AYÇA – Abi aklımızı aldın!.. Alacağın olsun...
Nil sinir olmuş Demir’e bakarken kendi kendine....
NİL – Benden de alacağın olsun Demir. Bunun hesabını sorarım. Senin yüzünden deli gibi göründüm...
Muazzez, Nil’e dönerek...
MUAZZEZ – Kızım ne duruyorsun kapıda. Hadi girelim içeri.
NİL – Sağolun... Ben gideyim...
MUAZZEZ – Aa, olur mu canım? Oğlumu bana getirmişsin... Bırakır mıyım hemen?
DEMİR – Teknik olarak ben onu getirdim aslında...
Muazzez içerideki Hakkı’ya da yayın yapıyor.
MUAZZEZ – Olsun oğlum, olsun. Siz bir takımsınız... Beraber görünmeniz lazım sizin.
DEMİR – Kime görünmemiz lazım?
Muazzez lafa toparlamaya çalışırken kızı da kolundan tutmuş içeri çekiyor.
MUAZZEZ – Etrafa... Dosta düşmana... Birlik, beraberlik içinde... Yaa... Gel hadi kızım, gel...
AYÇA – Israr etmesen anne... Geç oldu annesi merak eder...
NİL – Evet, annem...
Muazzez dinlemez, kızı çekip kapıyı kapatır.
MUAZZEZ – Ben arar, konuşurum annenle. Gir kızım sen içeri... Hadi bakayım... Kutlama var bu akşam, kutlama.
35. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-SALON
Muazzez – Ayça – Demir – Nil - Fadime
Muazzez ve Ayça, üçlü koltukta Demir’i aralarına almış sevmektedir.
Nil gıcık olmuş bu üçlüye bakar...
MUAZZEZ – Aslan oğlum benim.
DEMİR – Anne abartma ya alt tarafı bi gece yattım içeride.
MUAZZEZ – Sus oğlum sus. Yattım mattım... Baban duyacak.
DEMİR – Babam mı duyacak? Keşke duysa...
MUAZZEZ – Deme öyle diyorum oğlum, aa!..
DEMİR – Anne babam nasıl duysun ya. Komada adam!.. Yattım çıktım, bitti, gitti. Sen rahat ol bakayım artık güzel annem benim.
Ayça, yine dokunduruyor...
AYÇA – Kimin yüzünden içeri girmiştin sen abi tam olarak?!
NİL – Benimle hiç ilgisi yoktu... Gerçekten... Ortada tamamen bir yanlış anlaşma...
Nil çok bozulmuş tam edecekken, Demir sözü alır ve Nil’e sahip çıkar.
DEMİR – Ya tamam ya... Neyse ne... Didiklemeyelim kapanmış mevzuları Ayça... Nil bizim personelimiz neticede...
Nil düzeltiyor.
NİL – İş ortağıyız...
MUAZZEZ – Nil de benim bi kızım sayılır artık. Güzel konuş ablanla...
AYÇA – Ablam mı?
MUAZZEZ – Fadime’ye bi bak bakalım sen? Ne yaptı yemeği? Kurun sofrayı hadi. Oğlumun şerefine şenlik var bu gece.
AYÇA – Off anne ya.
Ayça çıkar. Muazzez Nil’e dönerek...
MUAZZEZ – Arayalım annenleri de, ben alıkoydum kızınızı diyeyim... Buyursun gelsin onlar da beraberce yiyelim Allah ne verdiyse...
NİL – Yok canım... Daha uygun bi zamanda gelirler. Şimdi hiç karıştırmayalım annemleri. Hem ben de gideyim artık. Emaneti teslim ettim nasıl olsa.
MUAZZEZ – Olmaz öyle şey. Hayatta bırakmam. Ara dedim anneleri.
Muazzez salondan çıkar. Nil ve Demir başbaşa kalırlar.
DEMİR – Ya uzatma ara diyor kadın, ara işte.
NİL – Allah Allah. Sen de mi kalmamı istiyorsun?
Demir, kendi için istiyorsa namert havasında.
DEMİR – Ben... Annem için! Yani görmüyor musun?.. Nasıl mutlu oldu kadın.
Nil’in hoşuna gitmiştir bu durum. İstemem yan cebime koy edasıyla..
NİL – E iyi madem. Sen de istiyorsan...
DEMİR – Ben değil, annem...
NİL – Ayrıca kız kardeşine karşı beni savunduğun için teşekkür ederim.
DEMİR – Ya gençlik işte. Sen ona bakma. Biraz daha tanısa sever seni. Ben de başlarda gıcık oluyordum aslında... ama tanıdıkça...
NİL – Tanıdıkça?
DEMİR – Zaman zaman itici olman dışında fena biri değilsin.
NİL – Giderim bak!
DEMİR – Ayıp ama anneme artık, oynama insanlarla...
NİL – Sırf annenin hatırı için kalıyorum zaten!..
O sırada Nil’in telefonu çalar.
NİL – Eyvah, daha ben arayamadan annem arıyor...
Nil ayağa kalkıp daha rahat konuşmak üzere konuşarak çıkar.
NİL – Aloo... Anneciğim... Ben de tam seni arayacaktım şimdi...
36. SAHNE İÇ – GÜN NİL EV
Figen
Figen, alı al, moru mor... Gergin...
FİGEN – Arayacak mıydın? Kızım, sen beni öldürmek mi istiyorsun meraktan? Sabahtan beri aramadın hiç.
37. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-KORİDOR
Nil – Figen (ses)
Nil, sessiz olmaya ve annesinin gerilimini yansıtmamaya çalışarak, telaşla, koridorda bir kuytuya sığınır.
NİL – Merak edecek bir şey yok ki anne... Ben... şeydeyim... Hakkı Beylerin evinde... Akşam yemeğe kal diye ısrar ediyor da Muazzez Hanım... Aslında... Sizi de çağırıyor...
FİGEN (ses) – Bizi mi? Bizi niye çağırsın ayol bu saatte? Bana bak sen benimle dalga mı geçiyorsun Nil?..
NİL – Dalga olur mu anneciğim? Çok ısrar etti, valla.. İlla ki ara, gelsinler dedi... Zaten sen de gelmek istiyordun ya... Ben de hayır diyemedim.
38. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR EV-NİL EV
Figen – Muazzez - Nil
Ekranı ikiye böleriz. Aynı anda...
FİGEN – Olmaz kızım öyle damdan düşer gibi!..
Bu sırada Muazzez Hanım Nil’in yanına gelmiş, annesiyle konuştuğunu duymuş, usulca telefonu ve idareyi alıyor.
MUAZZEZ – Annenle konuşuyorsun galiba... Ver bana kızım, davet edeyim...
Nil, bir şey diyemeden Muazzez telefonu alır, kulağına götürür. Daha alo diyemeden karşı tarafta Figen, telefonda hala kızı var sanarak gıyabında Muazzez’e giydirmektedir.
FİGEN – Böyle davet mi olur canım?.. Hazır olda mı bekliyoruz yani burada? Gel deyince gel... İyi valla!..
MUAZZEZ – Aloo... Benim Figen Hanım, ben.. Muazzez... Kusura bakmayın, biraz ani oldu ama valla sizi de aramızda görmekten çok mutlu olacağız...
İkili ekran normale döner. Son kare Muazzez’de kalır.
39. SAHNE İÇ – GÜN NİL EV
Figen – Salim
Figen, anında tavır değiştirerek...
FİGEN – Aman efendim, ne münasebet... Yani kızıma kızıyordum, kendimizi davet ettirmiş gibi olmayalım, sizi de zor durumda bırakmayalım diye... Tabii ki gelmek isteriz biz de... Seve seve, seve seve... Görüşmek üzere efendim... Bilmukabele...
Figen, telefonu kapatır. Ondaki bu ani ve müthiş değişime hayretle bakmaktadır Salim... Figen terslenir...
FİGEN – Sen ne bakıyorsun öyle?!
SALİM – Hayretle bakıyorum Figen. Zira bu kadar keskin manevra kabiliyeti yarış arabalarında bile yoktur.
FİGEN – Boş boş konuşma Salim...
Salim tırsar... Figen panter kesilir.
FİGEN – Kene gibi yapıştılar kızımıza görmüyor musun? Baba olacaksın bir de... Yürü, kalk gidelim de sahip çıkalım yavrucağımıza!..
40. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-MUTFAK
Muazzez – Ayça – Fadime – Nil
Ayça ve Fadime telaşla hazırlıklara başlamıştır. Muazzez, mutfağa girerek...
MUAZZEZ – Hadi Fadime göreyim seni. Pasta, börek, kek ne varsa hemen girişelim. Misafirler geliyor akşama.
FADİME – Uyy! Akşama ne kaldı ki, nasil hazir edeyum hepsini?..
MUAZZEZ – Biz de yardım edeceğiz.
NİL – Ben de geldim yardıma. Bana da bi iş verin Muazzez Teyze...
Ayça hin...
AYÇA – Sen hamur aç bize.
NİL – Şey... Ben nasıl hamur açılır bilmem ki?
FADİME – Sen nasi kizsun? Hamur açmayi bilmeyen kiz olur mi?
MUAZZEZ – Yüklenmeyin kızıma. İş kadını o. Kimi hamur açar kimi kariyer yapar.
AYÇA – Ben de kariyer yapıyorum ama hamur açmayı da biliyorum anne.
MUAZZEZ – Kızım mutfak işi merak işidir. Nil’in ilgisi yok demek ki?
NİL – Aslında var da... Hamur işlerini pek sevmem.
MUAZZEZ – Fadime dolma da saralım. Aslanım çok sever dolmayı.
FADİME – Bilmez miyum... Hazir ettiydim bile harcinu ben... Yaprağu da var...
MUAZZEZ – Helal sana... Bakayım... Aa, olmaz bu yapraklar... Buruşmuş... Taze taze toplamak lazım bahçeden...
FADİME – Uğraşamam onunla daa... Yemek yetişmez...
Nil, hamur meselesinin rövanşını almak ister gibi atılır birden...
NİL – Ben toplarım... Hemen hallederim, iki dakikada...
Muazzez şaşkın. Fadime sinir olur...
MUAZZEZ – Sen? Anlar mısın?
NİL – Babaannemden öğrendim ben bu işyeri... Küçükken beraber toplardık hep...
MUAZZEZ – Körpelerinden topla ama... Küçük olanlardan tamam mı yavrum.
NİL – Siz merak etmeyin Muazzez Teyze.
Nil heyecanla çıkar. Ayça arkasından bakıp, hiç emin değil....
AYÇA – Bu şimdi asma yaprağı diye cevize dalmasın anne? Kariyer sahibi kız, bilmeyebilir asma yaprağını.
MUAZZEZ – Kız sen pek fena görümce olacaksııın. Vallahi bu eve gelin gelen yandı. Senin çenenden kurtulamaz.
Ayça’nın sinir olmuş yüzünde keseriz.
41. SAHNE DIŞ – GÜN BİLİR VİLLA-BAHÇE
Nil – Demir
Nil bahçede Asma ağacı ararken...
NİL – Neredeymiş bu asma?
Demir arkasında sessizce gelip onu korkutur. Nil sıçrar.
NİL – Ayyh! Ödümü kopardın!..
DEMİR – Şaka yaptım be kızım... Bırak artık şu ödlekliği... Ne arıyorsun bahçede?
NİL – Asma!.. Nerede sizin asma ağacı?
DEMİR – Gel, gel. Şu tarafta... Asma da var, kesme de...
42. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı
Hakkı pencereden bakarken bahçede Nil ve Demir’i görür.
HAKKI – Bunlar birbirini yiyordu be... Nasıl da çan ciğer kuzu sarması olmuşlar böyle... Allah Allaah...
Hakkı perdenin arkasından, gizlice izlemeye devam eder.
43. SAHNE DIŞ – GÜN BİLİR VİLLA-BAHÇE
Nil – Demir
Nil asma altı bir çardaktadır. Rengarenk süslerle donatılmış altında oturma grubu olan bir çardaktır. Nil asma yapraklarını toplamaya başlamıştır. Küçüklerinden toplamaya çalışır ama onlar yukarılardadır. Demir koltukta kaykılmış Nil’i izler. Nil fark edip eteğini çekiştirir. Demir alıcı gözle Nil’e bakmaktadır. (Neco’nun söyledikleri üzerine aklına gelir.)
NİL – Durmuş beni mi izliyorsun orada sen?
DEMİR – İzlemeyeyim mi?
NİL – Bakacağına yardıma gel. Şu yukarıdaki körpelere boyum yetmiyor. Bi işe yara.
Demir yerinden kalkar. Aslında uzansa yaprakları tutabilecektir. Ama o Nil’i belinden tutup yukarı kaldırır. Nil şaşırır.
NİL – Hii, n’apıyorsun?.. İndir beni. İndir dedim.
DEMİR – Yardım ediyorum işte. Kendi işini kendin gör diye!..
Nil acaleyle toplamaya başlar. Ellleri yapraklarla dolmuştur.
NİL – Tamam indir artık. Topladım.
DEMİR – Yok yok... şuradakileri de topla.
NİL – İndir dedim bak bağırırım Demir sinir etme beni İndir artık..
DEMİR – Çok korktum...
Demir birden Nil’i indirir. Burun buruna gelirler. Nil şaşkın ve ürkek bakar. Demir çapkın sırıtır.
44. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı – Muazzez
Hakkı izlemeye devam etmektedir. Yüzünde keyifli bi gülümseme vardır. Muazzez odaya girer.
MUAZZEZ – A aa. Hakkı Bey sen niye ayaktasın yine?.. Oğlan dışarıda... Seni camda bi farkederse...
HAKKI – Gel Muazzez, gel. Ya hu hani bunlar geçinemiyordu?..
Muazzez merakla pencereye gelir.
MUAZZEZ – A aaa... Ne yapıyor onlar öyle?
HAKKI – Ben de anlamadım!.. Ama hayatlarından pek memnun gibiler.
Muazzez, Hakkı ortalığa çıkıp da durumu bozmasın diye...
MUAZZEZ – Hımm... Şakalaşıyorlar zahir... Aman görünme sakın Hakkı Bey... Ayaklandığını bir anlarlarsa bir çuval inciri berbat ederiz.
HAKKI – Yahu siz ne işler çeviriyorsunuz hepiniz birden?..
MUAZZEZ – Ayol ne işi çevireceğiz?!... Aralarını yapmak için uğraşıyorduk ya işte... Hazır tavını bulmuşken görünme diyorum.
HAKKI – La havle vela.
MUAZZEZ – Yat hadi, yat... Dikilip yorma kendini öyle. Nekahatin bitsin hele bir ayol...
Hakkı, iyice kafası karışmış olarak ama mangalda kül bırakmaz edayla...
HAKKI – Allahümmesabirin... Ben yapacağımı biliyorum ya, dur bakalım...
45. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-MUTFAK
Fadime – Ayça – Demir – Nil
Nil elinde yapraklarla içeri girer.
FADİME – Getur getur. At hemen tencereye. Acele...
Nil elindekileri tencereye koyar. Fadime hemen su katıp pişirmeye başlar. Telaşla oradan oraya koşturur.
FADİME – Çok geçiktuk çok.
Demir fırının başına gelip...
DEMİR – Off börek de nefis kokmuş Fadime abla.
FADİME – Dur uşağum. Pişmedi! Bi 10 dakikasi daha var. Çok aciktuysan ha şu bazlamadan kesip vereyum.
DEMİR – Yok yok beklerim... Arazi tipi insanım ben, rahat ol... Doğada yaşarken çok aç kaldım...
FADİME – Pilmez miyum?.. Kurbağa da yemişsun, yilan da...
Demir, Fadime’ye takılıyor.
DEMİR – Fare bile yedim, fare... Böyle kuyruğundan yakalayıp ateşte çeviriyorsun, sonra lüp mideye...
Fadime, tik tutmuş gibi huylanıyor.
FADİME – Tovbe tovbe... Yemek vakti insanun midesini kaldurme be...
Nil de gülüyor. Bu sırada Muazzez mutfağa girer. Üstünü değiştirmiştir. Saç-Makyaj tamamdır.
MUAZZEZ – Evet nedir bakalım durumlar?
DEMİR – Vaaay anne yıkılıyorsun...
NİL – Çok şık olmuşsunuz.
MUAZZEZ – Sağol yavrum. O senin güzelliğin.
Nil çekinerek..
NİL – Şeyy... Muazzez Teyze. İzin verirseniz ben bi Hakkı Bey’e bakayım.
Muazzez panikler...
MUAZZEZ – OLMAZ! Yani şimdi olmaz. Uyuyor zaten kızım.
Herkes şaşırır. Muazzez’e bakarlar..
NİL – Biliyorum uyuduğunu Muazzez Teyze. Sadece bi göreyim istedim...
Muazzez saçmalamaya başlar...
MUAZZEZ – Gör tabii kızım gör. Ama ben bi çıkıp bakayım müsait mi?
Muazzez panikle mutfaktan çıkar.
DEMİR – Allah Allah. Müsait mi ne ya? Adam komada...
Nil ve Demir şüphelenir. Birbirlerine bakar...
46. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı - Muazzez
Muazzez telaşla odaya girer. Panikten ter içinde kalmıştır. Hakkı kucağında İpad’le takılmaktadır.
MUAZZEZ – Hakkı Bey yat hemen, yat. Nil tutturdu Hakkı Bey’i göreceğim diye. Aman gözünü seveyim ses çıkartma.
Hakkı’nın elinden ipad’ı alır. Gazeteleri kenara fırlatır.
HAKKI – İyi, canım anladık... Meseleye etraflıca vakıf olmadan istesen de bir şey belli etmem zaten... Gelsin evladım. Ben de özledim onu.
Muazzez odayı baştan savma toparlar. Kapıya yönelir. Kapıyı açıp odadan çıkmadan Nil’i çağırır.
MUAZZEZ – Nil gel evladım gel. Gör Hakkı Bey amcanı...
47. SAHNE İÇ – GÜN NİL EV
Figen – Salim
Salim elinde büyük bir kütük parçasıyla evden çıkmaya hazırlanıyor. Figen söylenmektedir.
FİGEN – O ne o öyle Salim?
SALİM – Ahşap heykel çalışmam...
FİGEN – Çalışma Salim... Böyle çalışmalar üreteceksen çalışmaman en hayırlısı...
SALİM – Elimiz boş gideceğimize şu özel heykelimi götüreyim istedim Figen...
FİGEN – Ayol ne heykeli?!.. O bildiğin saf kütük!.. Eserine bak sahibini anla... Kötü kötü konuşturacaksın beni yine...
SALİM – Rica ederim Figen... Her konuda ahkam kesmene bir şey demiyorum ama sanatımla alay etmene müsaade edemem!..
FİGEN – Aman pek de alıngansın... Ne sanatı ayol?.. Bu elindekiyle sanatçıdan çok oduncu gibi görünüyorsun!..
SALİM – Oduncu da insandır Figen!.. Gurur duyarım...
FİGEN – Ben de bu kütüğü hediye diye götürmekten hicap duyarım!.. Bırak şunu hadi...
SALİM – Bırakmam...
Figen, çıldırmış gibi, hınçla çekip alır ve yere vurur gibi atarak...
FİGEN – Bırak dedim... Bırak!.. Laf dinle biraz!..
SALİM – Ahhh!..
Kütük Salim’in elinden yere düşer, ortadan ikiye yarılır.
SALİM – Gitti güzelim eserim!..
FİGEN – Layığını buldu Salim!.. Bu haliyle sobada daha güzel yanar!.. Yürü hadi... Yoldan bir kutu baklava alalım da elimiz boş gitmeyelim.
Salim ikiye ayrılan kütüğe bakar. Figen’in peşinden üzgün yürür.
48. SAHNE İÇ – GÜN BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı – Nil
Hakkı derin uykuda numarası yapmaktadır. Nil yanı başında oturup Hakkı Bey’le dertleşir.
NİL – Hakkı Bey ne olur iyileşin. Sizin için her gece dua ediyorum. İnanın bu yükü artık taşıyamaz hale geliyorum bazen...
Hakkı sessizce Nil’i dinler...
NİL – İş yaptığımız büyük şirketler sizin yokluğunuzda bir bir terketti bizi. Maaşları ödeyemez hale gelince, Demir ofis çalışanlarını çıkarmak zorunda kaldı...
Bu haberi duyunca Hakkı’nın gözleri bir anlığına açılır. Nil görmez. Başka bir yere bakıp anlatmaya devam eder.
NİL – Ama meraklanmayın ben yılmam. Hakkı Bilir’in çırağıyım ne de olsa. Bi tek ben kalsam da sonuna kadar savaşacağım. Ben kimseye Hakkı Bilir’in emanetini batırdı dedirtmem.
Hakkı bu kez gözleri kapalı rahatlamış bir ifade takınır. Nil birden sinirle anlatmaya başlar.
NİL – Bi de bu Demir meselesi var tabii. Kusura bakmayın ama o kadar dengesiz bi oğlunuz var ki.
Nil birden sakinleşir ve duygusallaşır.
NİL – Bazen iyi ki yanımda diyorum bazen de kaçacak kadar deliriyorum. Neyse... kendi dertlerimle canınızı sıkmayayım. Sizi çok özledim. Asıl bunu demeye gelmiştim. İyileşin bi an önce lütfen Hakkı Bey....
Hakkı, Nil’in çıkmasıyla gözlerini açar. Duygulanmıştır...
HAKKI – Öz evladım benim için bu kadar dua etmiyordur. Ne esaslı kızmışsın sen Nil... Helal olsun sana verdiğim emeklere...
49. SAHNE DIŞ - GECE GENEL
İstanbul gece görüntüleri... Zaman geçişi. Gün geceye döner.
50. SAHNE DIŞ – GECE BİLİR VİLLA-BAHÇE
Figen – Salim – Demir – Nil – Muazzez
Herkes bahçedeki koltuklara oturmuştur. Fadime yaptığı yemekleri tabaklara koymuş servis yapmaktadır.
FİGEN – Gözünüz aydın Muazzez hanım. Oğlunuz çıkmış içeriden.
Muazzez Hakkı duyacak diye tedirgin olur. Konuyu kapatmaya çalışarak...
MUAZZEZ – Vallahi baklavanız da şahane olmuş. Elinize sağlık. Hakkı Bey bayılır ev baklasına. Ona da ayırayım biraz.
Figen işkillenir.
FİGEN – A, ah... Komada değil miydi kendisi? Uyandı mı yoksa Hakkı Bey?
FİGEN – İlginç... Hakkı Bey eve çıkmış deyince biz iyileşti diye düşündük...
MUAZZEZ – Yok efendim... Çıktı ama iyileşmedi... Yatıyor öyle...
Figen şüpheli...
FİGEN – Hımmm..
Ayça diğerlerine duyurmadan sessizce
AYÇA – Nedense son vukatlarında hep abimin yanındaydın. Acaba abim sayende bu hallere düşmüş olmasın.
Nil’de sessizce cevap vererek...
NİL – Benimle ne alakası var Ayça?
AYÇA – Bilmem. Onu sen söyleyeceksin işte...
FİGEN – Ben izninizle bir ellerimi yıkayayım... Ne tarafta acaba?
SALİM – İyiyim efendim. Emeklilik işte. Sanatsal çalışmalarıma ağırlık verdim.
MUAZZEZ – Öyle mi? Pek güzel... Ne üzerine çalışıyorsunuz?
SALİM – Odun!... Odun üzerine... Yani ahşap..
51. SAHNE İÇ – GECE BİLİR VİLLA-ÜST KORİDOR
Figen
Figen koridorda yürürken odaların kapılarıdan içeri bakmaktadır. Hakkı’nın odasını arar. Kapıları gizli ve sessizce açar kapar.
52. SAHNE İÇ – GECE BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı
Hakkı’yı görürüz. Kulağında kulaklık laptoptan maç izlemektedir. Karnı acıkmıştır.
HAKKI – Hain Muazzez, bi tek dolma vermedi…
Ayağa kalkmaya çalışır. Kalkamaz. Kolunu bacağını esnetir bir iki o sırada kapıya yaklaşan biri olduğunu duyar. Ne yapacağını şaşırır.
53. SAHNE İÇ – GECE BİLİR VİLLA-HAKKI ODA
Hakkı – Figen
Figen sessizce odanın kapısını açar. Hakkı’ya bakar. Yanındaki laptopta açık maç yanını. Hakkı komada numarası yapmaktadır. Figen tam odadan çıkacakken takımı gol atar. Dayanamaz ufak da olsa bir ses çıkarır. Figen döner. Şüpheli gözlerle Hakkı’yı inceler… Hakkı yine kımıldamıyordur.
FİGEN – Allah Allah. Hakkı Bey?
Ses nereden geldi anlayamaz.
FİGEN – Tövbe ya rabbi. Yok canım artık.
Figen emin olmak için tekrar Hakkı’nın yanına yaklaşır. Burnunu gıdıklar. Bıyığını çeker. Hakkı zor olsa da dayanır. Figen tıkırtıyı duyunca şalını başına örter. O sırada Muazzez girer.
MUAZZEZ – Figen Hanım? Ne yapıyorsunuz siz?
Figen yakalandığını anlayıp yırtmak için dua etmeye başlar. Bitirip Hakkı’ya doğru üfler.
FİGEN – Veleddalin amin... Hüffff! Muazzez Hanımcım banyodan sonra dönerken odanın kapısını açık görünce Hakkı Bey’e bi dua okuyayım dedim.
Muazzez inanır gibi...
MUAZZEZ – Allah kabul etsin inşallah.
FİGEN – Amin amin..
İkili odadan çıkarlar...
54. SAHNE DIŞ – GECE BİLİR VİLLA - BAHÇE
Neco – Demir – Nil – Muazzez – Salim – Figen – Ayça
Neco villanın bahçesinde kimseye görünmeden sürünerek ilerler. Terastaki oturma grubuna yaklaşır.. Neco’nun gözünden bahçeye yeniden giriş yapan Figen ve Muazzez’i görürüz.
NECO – Anam! Muazzez Teyze!
Neco hemen çiçeklerin arkasına saklanır.
Demir’in görüş açısına doğru eğilerek yürür. Kafasını kaldırır. Muazzez ve Figen, Ayça ve Salim Neco’ya arkası dönük oturur. Neco, Demir’e el kol sallamaya başlar.
NECO (sessizce) – Kanka! Buradayım kanka. Bi bak bu tarafa be.
Neco’nun gözünden hararetle Nil’e bi şeyler anlatmakta olan Demir’i görürüz. Gülüşürler. Konuştukları duyulmaz. Neco çırpınmaya devam eder. Evin duvarını kendine siper etmiştir.
55. SAHNE İÇ – GECE BİLİR VİLLA-SALON
Neco – Demir – Nil –
Translation - Turkish 1
00:01:32,451 --> 00:01:35,713
Far From It!
2
00:01:51,838 --> 00:01:53,340
How you doin' partner?
3
00:02:03,666 --> 00:02:04,978
I'm coming from the hospital, Demir.
4
00:02:06,229 --> 00:02:08,502
They told me that Mr. Berkant has taken a fatal hit.
5
00:02:08,923 --> 00:02:12,085
Oh. You would not believe how sorry I am.
6
00:02:14,630 --> 00:02:16,286
It's a stinking place honey. Why are you dressed like this?
7
00:02:20,232 --> 00:02:21,619
Instead of yanking at my dress
8
00:02:21,805 --> 00:02:23,873
think of a way to get out of here.
9
00:02:24,233 --> 00:02:25,586
I don't think you understand.
10
00:02:25,586 --> 00:02:27,287
He's in a life-threatening situation.
11
00:02:27,344 --> 00:02:28,983
He has filed a complaint against you.
12
00:02:29,170 --> 00:02:30,489
Life threatening?
13
00:02:31,008 --> 00:02:32,136
What kind of a trick is this?
14
00:02:32,202 --> 00:02:33,638
There is no trick, Demir!
15
00:02:33,878 --> 00:02:35,860
The man is in pain.
16
00:02:36,357 --> 00:02:37,904
How could you do this?
17
00:02:37,929 --> 00:02:41,003
Why did you beat him out of nowhere?
18
00:02:41,028 --> 00:02:42,078
Please tell me.
19
00:02:42,254 --> 00:02:43,957
Out of nowhere, huh?
20
00:02:44,045 --> 00:02:44,923
Yes?
21
00:02:45,248 --> 00:02:47,353
You must have liked what he said then.
22
00:02:47,453 --> 00:02:50,119
"Oh! You look like a lady with your new look."
23
00:02:52,986 --> 00:02:53,941
Whatever.
24
00:02:53,966 --> 00:02:55,163
He must have came to his senses
25
00:02:55,188 --> 00:02:56,242
when he got headbutted.
26
00:02:56,665 --> 00:02:57,285
Demir!
27
00:02:57,402 --> 00:02:58,522
What?
28
00:02:58,554 --> 00:03:01,312
Hope that nothing serious happens to Mr. Berkant.
29
00:03:01,553 --> 00:03:02,867
Oh you are so worried.
30
00:03:05,386 --> 00:03:06,493
For god's sake.
31
00:03:06,746 --> 00:03:08,068
You and your Berkant.
32
00:03:08,093 --> 00:03:09,681
Whose side are you on?
33
00:03:13,451 --> 00:03:14,358
Officer
34
00:03:14,358 --> 00:03:16,383
Could you please get this lady out of here?
35
00:03:16,678 --> 00:03:17,663
I am a lawyer myself.
36
00:03:17,814 --> 00:03:19,437
I don't need her.
37
00:03:21,758 --> 00:03:22,540
Go ahead.
38
00:03:22,628 --> 00:03:24,693
Okay. I'll be leaving.
39
00:03:24,949 --> 00:03:26,937
As if I am dying to defend you!
40
00:03:27,364 --> 00:03:28,425
Stay here and rot.
41
00:03:28,450 --> 00:03:32,737
Maybe you can get yourself together.
42
00:03:53,399 --> 00:03:54,311
Oh!
43
00:03:55,087 --> 00:03:56,547
Oh!
44
00:03:56,690 --> 00:03:57,741
Mr. Hakkı!
45
00:03:57,940 --> 00:04:02,469
Oh god my prayers have come true. A miracle!
46
00:04:02,469 --> 00:04:05,883
Muazzez get off of me I can't breathe.
47
00:04:05,883 --> 00:04:07,433
Oh okay. Okay.
48
00:04:07,433 --> 00:04:09,591
Oh god thank you.
49
00:04:09,619 --> 00:04:12,904
I will take all the vows one by one.
50
00:04:13,316 --> 00:04:16,673
I will sacrifice a camel for you, Mr. Hakkı!
51
00:04:20,982 --> 00:04:22,754
It's really a miracle!
52
00:04:22,997 --> 00:04:24,204
After all this time!
53
00:04:24,494 --> 00:04:27,671
It is! I entered the room and...
54
00:04:27,671 --> 00:04:30,781
He was starring at the ceiling like this!
55
00:04:30,806 --> 00:04:32,021
My Mr. Hakkı.
56
00:04:32,021 --> 00:04:35,121
Muazzez, you start annoying me
57
00:04:35,121 --> 00:04:36,492
the moment I wake up.
58
00:04:36,492 --> 00:04:37,222
I won't annoy you.
59
00:04:37,247 --> 00:04:38,630
Lift me up a little.
60
00:04:38,630 --> 00:04:39,630
Okay I will.
61
00:04:39,753 --> 00:04:40,753
Here's a pillow.
62
00:04:41,558 --> 00:04:43,712
Slowly.
63
00:04:43,712 --> 00:04:47,001
Don't sit up right away.
64
00:04:47,306 --> 00:04:49,842
No Çisil. I can't take it anymore.
65
00:04:49,842 --> 00:04:51,754
I'm fed up. Mr. Berkay is in the hospital,
66
00:04:51,754 --> 00:04:53,002
Demir is in the police station.
67
00:04:53,002 --> 00:04:54,947
I don't know what to do all by myself.
68
00:04:55,421 --> 00:04:57,134
My dear friend.
69
00:04:57,134 --> 00:05:00,123
Look at what you have become.
70
00:05:00,199 --> 00:05:02,474
My darling let me look at you.
71
00:05:03,017 --> 00:05:04,392
I'm going to tell you something.
72
00:05:04,417 --> 00:05:07,144
Demir finished it off very well though.
73
00:05:07,708 --> 00:05:09,541
I'm telling you honey. He's jealous.
I'm Umut. I'm 22 and currently living in İstanbul. I'm a junior student of English Language Teaching in Middle East Technical University. I participated in several freelance translation jobs before. I want to develop my language skills and make some money.