Pagine:   < [1 2]
Ülkelere göre işverenler
Iniziatore argomento: Emin Arı
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
Turchia
Local time: 22:46
Da Tedesco a Turco
+ ...
GERÇEKLER ve ABARTI Apr 27, 2018

Alman, Avusturyalı ve İsviçreli onlarca işverenle yıllardır sorunsuz bir şekilde çalışıyorum. Uzun zaman önce Amerikan bir büroyla çalışmıştım, yine sorunsuz. Yüklü bir iş için Danimarkalı bir büroyla çalıştım, her şey mükemmeldi. İngiliz bürolarla da çalıştım, sıfır sorun. Macarlarla, İtalyanlarla da hep sorunsuz çalıştım. Genelde yapılan işin bedeli zamanında(n önce) hesaba gönderilir, iş teslimatından sonra da, zamanında teslimat ve verilen... See more
Alman, Avusturyalı ve İsviçreli onlarca işverenle yıllardır sorunsuz bir şekilde çalışıyorum. Uzun zaman önce Amerikan bir büroyla çalışmıştım, yine sorunsuz. Yüklü bir iş için Danimarkalı bir büroyla çalıştım, her şey mükemmeldi. İngiliz bürolarla da çalıştım, sıfır sorun. Macarlarla, İtalyanlarla da hep sorunsuz çalıştım. Genelde yapılan işin bedeli zamanında(n önce) hesaba gönderilir, iş teslimatından sonra da, zamanında teslimat ve verilen emek için teşekkür ederler. Yıllardır bu böyle… Ne bir sıkıntı, ne de “paramı alabilecek miyim” korkusu… Düşünsenize, adam Atlantik’in öbür ucunda veya binlerce kilometre uzaklıkta, ödeme yapmazsa paranızı nasıl alırsınız? İmkânı var mı? Epey bir uğraş, stres ve masraftan sonra, belki…

Ancak ilkeli bir tutumları var bu çeviri bürolarının: Çevirmenin parası zamanında (alın teri kurumadan) ödenir. Bu ülkelerdeki çeviri bürosu sahipleri sakın gizli Müslüman olmasın?

Ve Türkiye’den gelen çeviri taleplerine artık ne yazık ki cevap bile vermiyorum, verecek olsam polemiğe başlayacaklarını biliyorum. Seçim benim. Kafam rahat. Dışarıdan gelen işler yetiyor. Saygın, kurallı Türk bürolarını da ücret nedeniyle tercih etmiyorum, hamallık yapmıyorum arkadaş, çevirmenlik yapıyorum. Kusura bakmasınlar lütfen…

Ya Hindistan’dan, Mısır’dan, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Romanya’dan gelen Almanca-Türkçe çeviri taleplerine ne demeli? Bu kadar globalleşmek bana biraz abes geliyor doğrusu. Ne Almancadan, ne de Türkçeden anlıyorlar, peki çeviriyi nasıl değerlendirecekler? Yok arkadaşım, bırak kalsın!

Güney Amerika, eski Doğu Avrupa Bloğu, Uzak ve Yakın Doğu neyse de, insanın kendi ülkesine hizmet edememesi gerçekten çok acı. İsterdim ki benim ülkemde de çevirinin ve çevirmenin değeri bilinsin. İsterdim ki çevirmenlik diğer batı ülkelerindeki gibi saygın ve bol kazançlı bir meslek olsun.

Hayatın gerçeği ise Türkiye’de az biraz şöyle (genellikle Cuma öğleden sonraları gelir bu tür mailler): “Haluk Bey, pazartesine yetiştirilmesi gereken hukuk ağırlıklı 10k Türkçe-Almanca işimiz var, bütçemiz 1000 TL. Kabul eden ilk çevirmene iş verilecektir, bilginize.” “Hukuk ağırlıklı” dediği, Almancaya olan o çeviri (bana göre) son kontroller dâhil 6-7 günde yapılır, 3 günde değil. Ve ben o iş için 6 katı para alıyorum arkadaş, sen neden bahsediyorsun? “Kabul eden ilk çevirmene iş verilecektir” kısmıysa, vahşileşmiş sistemi en iyi dile getiren söylemlerden biri. Bilgi seviyesinin, tecrübenin sıfırlandığı, sadece basit ve ucuz bi çeviri pazarlaması! Çeviri kalitesi mi? O da ne Allaaşkına?

ad absurdum
Bu esnada: İşi havada kapan çevik çevirmen halinden memnundur, 3 günde 1000 TL kazanacak, hiç olmazsa bu ay kirayı sağlama alacaktır, göbek atarak işe başlar, ancak daha ilk öbekli cümlede takılır kalır… Takla atmaya başlar! Takla ata ata işi bitirir.

Sonuç: Çeviriyi okuyan Alman müşteri saçını başını yolarak Boğaz Köprüsünde intihar girişiminde bulunur, polis olaya anlam veremez, konsolosluğa haber verilir. Diline aşırı önem veren Alman müşteri gözleri yaşlar içinde bas bas bağırıyordur: “Sie haben meine Sprache der Dichter und Denker umgebracht! Ich kann nicht mehr leben! Ich will nicht mehr leben!” Adamcağız, konsolos görevlisinin Goethe, Kant ve Hegel’den derlenen dizelerini okuyarak hayata döndürülmesinin ardından, ilk uçakla Türkiye’yi terk eder.

Alman BILD gazetesi haberi büyük puntolarla ilk sayfasında verir: “Türken morden die Deutsche Sprache!” Körükleyici medya sayesinde yabancı düşmanlığı had safhalara ulaşırken, Berlin ve Münih’te aşırı sağcı gruplar Türk kökenli Alman vatandaşlara “Kümmeltürken” diyerek saldırır, Kreuzberg’te beş polis aracı ateşe verilir. Sindelfingen’de Türklerin oturduğu bir ev kundaklanır, ikisi çocuk beş kişi feci şekilde uykularında yanarak can verir. Yabancı düşmanlığına karşı yapılan yürüyüşte meydana gelen olaylarda, polisin sert müdahalesi sonucu yüzlerce insan hastanelik olur, onlarcası hapsi boylar… Haftalarca süren kanlı sokak çatışmalarının ardından on binlerce Türk “acı vatan” Almanya’yı terk etme kararı alır…

Türkiye tarihinde ilk defa Almanya’ya diplomatik nota verir… Avrupalılara vize mecburiyeti gündeme gelir… Hükümet NATO’dan ayrılma planları yapar, Alman şirketler ardı ardına ülkeden kovulur, Almanları diğer Avrupalı şirketler takip eder. Zaten zor bela ayakta durmaya çalışan ekonomi tümüyle dibe vurur, Türkiye IMF’den yıllar sonra ilk kez 100 milyar dolarlık kredi talep eder vs. vs. vs…

Kıssadan hisse: “Kötü çeviri de neymiş yahu!” deyip geçme, bak, insanlar ölüyor, ülke batıyor sonunda!

[Bearbeitet am 2018-04-27 15:19 GMT]
Collapse


 
Pagine:   < [1 2]


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Ülkelere göre işverenler


Translation news in Turchia





Protemos translation business management system
Create your account in minutes, and start working! 3-month trial for agencies, and free for freelancers!

The system lets you keep client/vendor database, with contacts and rates, manage projects and assign jobs to vendors, issue invoices, track payments, store and manage project files, generate business reports on turnover profit per client/manager etc.

More info »
Trados Business Manager Lite
Create customer quotes and invoices from within Trados Studio

Trados Business Manager Lite helps to simplify and speed up some of the daily tasks, such as invoicing and reporting, associated with running your freelance translation business.

More info »